Edinilmiş mallara katılma rejimi, evlilik birliği içerisinde edinilen mallara diğer eşin ortak olduğu rejimdir. TMK madde 202'ye göre eşler, kanunda belirtilen diğer mal rejimlerinden birini kabul edebilirler. Ancak böyle bir seçim yoksa edinilmiş mallara katılma rejimi hükümlerine tabi olurlar.
TMK Madde 202 - Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.
Artık Değere Katılma Alacağı Nedir?
Bir eşin malvarlığı aktifinden pasifinin çıkarılmasıyla elde edilen miktar artık değerdir. Aktif kısım edinilmiş mallar, kişisel mallara giden edinilmiş malların karşılıkları ve eklenecek değerlerden oluşur. Pasif kısım ise değer artış payı, edinilmiş mallara giden kişisel malların karşılıkları ve borçlardan oluşur. Artık değer üzerinde diğer eşin 1/2 oranında artık değere katılma alacağı vardır.
Ancak hakim, zina ya da hayata kast sebebiyle boşanma halinde kusurlu olan eşin artık değerindeki pay oranının azaltılmasına ya da kaldırılmasına hükmedebilir. Bu kararı verebilmesi için boşanmanın zina ya da hayata kast sebebiyle gerçekleşmesi gereklidir. Örneğin evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle evlilik sona ermişse hakim, kusurlu olan eşin artık değerdeki pay oranının azaltılmasına veya kaldırılmasına karar veremez.
TMK Madde 236 - Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir. Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
''Davalı Esen vekili TMK'nun 236/2.maddesi gereğince davacının katılma alacağı isteğinde bulunamayacağını savunmuş ise de, taraflar arasında görülen Ankara 2.Aile Mahkemesinin 22.5.2006 gün 2005/364 Esas 2006/558 Karar sayılı boşanma dava dosyasının incelenmesinde taraflar arasında evlilik birliğinin TMK'nun 161.maddesinde yazılı zina nedeni ile değil TMK'nun 166/1.maddesinde yazılı şiddetli geçimsizlik sebebiyle sona erdiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığına göre mahkemece TMK'nun 236/2.maddesinin uygulanmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur.'' Y8HD, 27.12.2011, E. 2011/6355, K. 2011/7728. ''Davacı-davalı kadın, davalı-davacı kocasından katılma alacağı isteminde bulunmuştur. Katılma alacağı mal rejimi sona ermeden istenemezse (TMK.md.225) de; boşanma hükmü kesinleşmekle mal rejimi boşanma dava tarihinden geçerli olarak sona ermiş olduğundan; dava dinlenebilir hale gelmiştir. Mahkemece katılma alacağının Türk Medeni Kanununun 236/son maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Eşin, artık değer üzerinde pay oranının (katılma alacağının) tümüyle kaldırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebilmesi için; boşanmanın özel boşanma sebebi olarak zina (TMK.md.161) veya hayata kast (TMK.md.162) nedenine dayalı olarak gerçekleşmiş olması gereklidir. Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel boşanma nedenine dayalı olarak boşanmalarına kararı verilmiş ve boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu durumda, dinlenebilir hale gelen davacı-davalı kadının katılma alacağı istemiyle ilgili olarak; taraflara delillerini gösterme olanağı tanınması ve gösterdikleri takdirde toplanarak, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektirmiştir.'' Y2HD, 18.07.2011, E. 2010/11719, K. 2011/12472.